MADEN HUKUKU: İDARİ YAPTIRIMLAR
Öncelikle idari yaptırım konusuna değinecek olursak; Yaptırımın idari olması, sahip olduğu idarilik niteliğini göstermekte ve bu idari nitelik, yaptırımlara idare hukukuna ait birtakım özellikler dahil etmektedir. İdari özellik yaptırım kavramıyla birleşerek genel hukuk müeyyidelerinin bir türü olarak belirtebileceğimiz bir yaptırım türü oluşturmaktadır. İdari yaptırım mevzuatta şu şekilde yer bulmuştur; Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesinde; “Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir.” ifadesi yer almaktadır. İdari yaptırımların kabahatler neticesinde uygulanacağı; türlerinin idari para cezası ve idari tedbirler olduğu belirtilmiştir. Şayet yaptırımı uygulayan idareyse artık idari bir müeyyideden bahsedilecektir. İdari yaptırımın sınırlarını, yetkilerini ve nedenlerini birkaç başlık çizmektedir, bunlar; herhangi bir mahkeme kararı araya girmeden karar verilmesi, uygulanmalarında idare hukukuna ilişkin ilkelerin dikkate alınması, idari işlem olmaları, yasaların ilgili idareye konusunda açıkça yaptırım uygulama yetkisi vermeleridir.
Maden hukukunda idari yaptırımlar iki unsurdan oluşmaktadır. İdari tedbirler ve idari para cezaları olarak ikiye ayrılmaktadır. Maden kanunu kapsamında öngörülen idari para cezaları ve idari yaptırımlar ruhsat bazında uygulanır. İdari para cezalarının yanında birçok yaptırım çeşidi bulunmaktadır. Bunlar; disiplin yaptırımları, lisansın askıya alınması, iş yerinin kapatılması, imar mevzuatına ilişkin yıkım kararı, teminat mektubunun irat kaydedilmesi, mülkiyetin kamuya geçirilmesi, yetki belgesinin veya iznin iptali gibi örnekler artarak devam etmektedir.
Maden hukukunda, maden ruhsatlarının temel esası ruhsatın devamlılığın sağlanması, iptalinin ise ancak çok istisnai hallerde söz konusu olmasıdır.
Buna karşılık önceki süreçlerde Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nde yaptırım olarak maden ruhsatlarının iptal edileceği hususlar çok sayıda bulunmaktaydı. Bu şekilde çok fazla ruhsat iptal sebebi öngörülmesi, ruhsatın her an iptal edileceği tehlikesini doğurmakta ve ruhsat güvencesini zedelemekte idi. Geçmiş dönemle kıyaslandığında Maden Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile birlikte geçmişte ruhsat güvenilirliğini zedeleyen, aynı zamanda girişimcileri madencilik faaliyetinden soğutan ya da kaçıran iptal yaptırımları, yeni dönemde daha çok faaliyeti durdurma ve idari para cezası yaptırımlarına dönüştürülmüştür.
İşletme faaliyeti ve ruhsat iptali başlığı altında birkaç sebep bulunmaktadır. Bunlar; 1- İzinsiz faaliyet bulunulması durumunda bu ihlallerin ilk tespiti dahil, üç yıl içinde üç kez yapıldığının tespiti halinde ruhsat iptal edildiği gerçeğidir. 2- Detay arama faaliyet raporunun verilmemesi durumunda ise eksikliklerin bir ay içinde giderilmesi ruhsat sahibine yazılı olarak bildirildikten sonra herhangi bir düzeltme olmadıktan sonra ruhsat yine iptal edilmektedir. 3- Fizibilite raporunun verilmemesi halinde eksikliklerin bir ay içinde giderilmesi ruhsat sahibine yazılı olarak bildirildikten sonra herhangi bir düzeltme olmadıktan sonra ruhsat yine iptal edilmektedir. 4- Ruhsatların birleştirilmesinde yeterli talep olmaması durumunda ise belirli şartlarda ortaya çıkar. Belirlenen alandaki toplam rezervin en az %50’ sini elinde bulunduran ruhsat sahipleri birleştirme talep etmiş ise buna dahil olmayan ruhsatlar iptal edilir. 5- Eksik istihdamla işletme faaliyetinde bulunulması durumunda ise kanunda sayılı şartlar gerçekleştiğinde idari para cezası uygulanarak işletme faaliyeti durdurulur. 6- Projenin süresi içinde tadil edilmemesi durumunda belirli ön şartlar gerçekleştiğinde madencilik faaliyeti yine durdurulmaktadır.
Ayrıca kanunda (A) grubu madenler için istisna ve detaylı düzenleme yapılmıştır. (A) grubu madenlerde ruhsat iptali ve faaliyetin durdurulması sebepleri ise şöyledir; düşük üretim yapılması veya hiç üretim yapılmaması, mirasçıların madeni devir için müracaatta bulunmaması, yanıltıcı beyanda bulunulması, izinsiz veya izin kapsamı dışında faaliyette bulunma, projeye uygun faaliyette bulunulmaması, işletme faaliyetlerine ait satış bilgi formu verilmemesi, teknik nezaretçi olmadan üretim yapılması olarak sayılmıştır.
Bir başka konu olarak, üretim faaliyetlerinin durdurulması için mevzuatta belirli sebepler bulunmaktadır. Bu sebepler; beyanlarda hata ve eksiklerin bulunması, devlet hakkı ve teminatının eksik yatırılması, işletme projesine aykırı faaliyette bulunulması, izinsiz rödövans sözleşmesiyle faaliyette bulunulması, işletme faaliyeti rapor ve belgelerinin verilmemesi, ruhsata dayalı olmayan üretim olarak sayılmıştır.
Ezcümle; Maden kanunu ve mevzuata eklenen maddeler ile birlikte yönetmeliklerdeki değişiklikler İdari tedbirler ve idari para cezalarına teferruatlı bir şekilde koşullar yüklemektedir. Her ne kadar bizler burada yüzeysel olarak belirtmiş olsak da birçok maden şirketine karşı hukuka aykırı idari para cezaları ve yaptırımlar uygulanmaktadır. Halbuki hak kaybına uğrayan birçok şirket doğru dayanak ve izah ile dava açtığında kazanabileceğini bilmemektedir. Söz konusu yaptırımlar karşısında kanun ve yönetmeliklerdeki güncel değişiklikler mercek altına alındığında yatırıma ve faaliyete teşebbüs edeni korumaya gayret gösterdiği görülecektir.
Yazan: Av. Abdullah Enes GÜLAÇTI (Ankara Barosu)
Eti Mahallesi Strazburg Caddesi No:16/21 Çankaya/ANKARA