MADEN HUKUKU: RÖDÖVANS SÖZLEŞMELERİ
Rödövans kelimesi latince ‘’Reditus’’ kelimesinin karşılığıdır. Türkçeye ise rödövans olarak girmiş ve eklenmiştir. İngilizcede ise rödövans kelimesi ile aynı anlamda olmak üzere ‘’Royalty’’ kelimesi kullanılmaktadır. Royalty, uygulamada, bir yazara, bir mucide veya yayımcıya haklarını devretmeleri karşılığında düzenli aralıklarla ödenmesi gereken para, madenleri işletilen toprağın sahibine sabit bir miktar olarak ya da üretim birimi üzerinden ödenmesi gereken para, toprak kirası anlamlarında kullanılmaktadır.
Türk hukukunda rödövans, işletme ruhsatı sahibinin maden işletme hakkını belirli bir süre ile sınırlı olarak kiralamasının karşılığında her yıl üretilen ton başına kiracının ödemesi gereken kira bedelini ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Yani maden ruhsat sahalarının işletme hakkının kaynağı kendisinde kalması şartıyla hak sahibi tarafından sözleşme ile gerçek/tüzel bir kişiye, belirli bir süre tahsis edilmesinden ibarettir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bir kararına göre, ‘’Rödövans, genel olarak, maden ruhsat alanlarının sahibi tarafından sözleşme ile özel/tüzel bir kişiye bir süre terk edilmesi durumunda, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel/tüzel kişinin ruhsat sahibine ürettiği her bir ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği bir tür maden kirası olarak tanımlanabilir’’ denmiştir.
Rödövans sözleşmeleri maden hukukuna özgü bir kavramdır. Rödövans, herhangi bir şekil şartına bağlı olmayan, tam iki tarafa borç yükleyen, isimsiz, atipik, karma bir sözleşmedir. Taraflardan biri maden hukukundan dolayı sahip olduğu hakları, diğer taraf ise bunun karşılığında kararlaştırdıkları bedeli ödemeyi kabul eder. Dolayısıyla taraflardan birinin edimi, diğer tarafın ediminin sebep ve karşılığını oluşturur.
Rödövans sözleşmesinin tarafları ise rödövans sözleşmesine konu olan ruhsatın sahibi, diğeri ise ruhsata konu sahayı işletecek olan ve rödövansçı olarak anılan taraftır. Ruhsat sahibinin kimler olabileceği Maden Kanunun 6. maddesinde düzenlenmiştir; Hak ehliyetine sahip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan gerçek kişiler ile Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş şirketler ve bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine maden hakkı verilebilir. Rödövansçı tarafa ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığından gerçek/tüzel kişiler sözleşmenin diğer tarafını oluşturabilir.
Rödovans sözleşmesi devamlı borç ilişkisi doğuran bir sözleşmedir. Kiraya verenin kiralanan şeyin kiracı tarafından kullanılmasına katlanma borcu zamana yayılmış bulunmaktadır. Yani ruhsat sahibi Maden Hukuku dolayısıyla sahip olduğu hakkın rödovansçı tarafça kullanılmasına katlanmak zorundadır. Rödovans sözleşmesi belirli veya belirsiz süreli olarak kurulabilir, ancak uygulamada çoğunlukla belirli süreli olarak kurulmaktadır.
Rödövans Sözleşmesi rızai bir sözleşmedir. Ruhsat sahibinin sözleşmeye konu ruhsat alanını rödovansçıya tahsis etmesi sözleşmenin kurulması için gerekli olmayıp, Türk Borçlar Kanunu 1. Maddesi gereği tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile sözleşme tamamlanmış olur. Rödövans sözleşmesi, maden ruhsatının devri anlamına gelmediğinden, devir sözleşmesinin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünde yetkili memur huzurunda yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 100. Maddesine göre, taraflar aralarındaki rödövans sözleşmesinin, devir ve intikal işlemlerinde bilgilendirme amaçlı olarak, maden siciline şerh edilebileceği düzenlenmiştir.
Maden Kanunun 4. Maddesi gereği madenler, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi olmayıp devletin tasarrufu ve hükmü altındadır. Bu husus Anayasa’ nın 168. Maddesinde belirtilmiştir. Devlet, yalnızca bunların aranması ve işletilmesi hakkını belli süreler için kişilere bırakabilir. Maden Kanunu 5. Maddesi “ Arama ruhsatnamesi, buluculuk ve işletme ruhsatı haklarının hiç birisi hisselere bölünemez. Her biri bir bütün halinde muameleye tabi tutulur” şeklindedir.
Maden Kanunu’nun 5. maddesi ile “söz konusu hakların bölünemezliği ilkesi”nin kabulü rödövans sözleşmesinin varlığına ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur. Her ne kadar adı geçen maddenin 2. fıkrasında “anılan hakların devredilebileceği” düzenlense de hak sahibinin söz konusu hakkı sürekli olarak kaybetmek istememesi veya sahip olduğu hakka konu sahanın büyüklüğü gibi nedenlerle yine rödövans sözleşmesine ihtiyaç duymasına neden olmaktadır.
Ruhsat sahibinin bir takım yükümlülükleri vardır. Ruhsat sahibi, Türk Borçlar Kanununun 360. maddesi uyarınca, ruhsata konu sahayı, sözleşmenin amacına uygun biçimde kullanılmaya ve işletilmeye elverişli bir durumda rödövansçıya teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Rödövansçının da belirli yükümlülükleri bulunmaktadır. Rödövans bedelini ödemek, madeni tesis amacına uygun olarak kullanmak ve iyi bir şekilde işletmek borcu altındadır. Bu bağlamda madeni akılcı ve rasyonel bir biçimde işletmeyerek, maden rezervini tahrip eden rödövansçı, ruhsat sahibine karşı sorumludur. Rödövansçı kiraya verenin izni olmaksızın, kiralananın işletme usulünü, kira süresinin bitiminden sonra etkisi görülebilecek şekilde değiştiremez. Rödövansçı maden sahasında gelişigüzel arama ve madencilik faaliyetinde bulunamaz. Yeterli tedbirleri almayan rödövansçı bu suretle neden olduğu zararlardan ruhsat sahibine karşı sorumlu olur.
Rödövansçının kullanma hakları madencilik faaliyeti yapmak yetkisini içermektedir. Rödövansçı, bu yetkiye dayanarak maden sahasında ocak, kuyu ve galeriler açabilir ve sondaj yaparak maden varlığını tespit edebilir ve bulduğu madeni çıkarabilir. Üretilen madenler taşınır mal haline gelince, devletin kamusal mülkiyetinden çıkarak onu üreten kişinin mülkiyetine girer. Rödövans sözleşmesine dayanarak maden çıkaran rödövansçı ürettiği cevherin mülkiyetine sahip olur.
Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 100. Maddesi 2. Fıkrasında madencilik faaliyetlerinden doğacak iş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya ait olduğu düzenlenmiş; ancak son cümlede bu durumun ruhsat sahibinin Kanunundan doğan sorumululuğunu ortadan kaldırmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla ruhsat sahibinin sorumluluğu rödovans sözleşmesi ile ruhsata konu olan alanda rödovansçıyla birlikte sorumluluğu devam edeceği açıktır.
Yazan: Av. Abdullah Enes GÜLAÇTI (Ankara Barosu)
Eti Mahallesi Strazburg Caddesi No:16/21 Çankaya/ANKARA
KAYNAKÇA
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C.XIX, 2015.
Ahmet TAŞKIN, Türk Maden Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 2021.
REİSOĞLU, Safa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta yayıncılık, İstanbul 2000.
REMZİ Mehmet ve Sezer AYDIN , Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İkinci Sayfa Yayınları, İstanbul 2010.
YAVUZ Cevdet, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 2002.