TIP HUKUKU: HEKİMİN CEZAİ SORUMLULUĞU VE SUÇ TİPLERİ
‘’Ceza’’ hukuk ve yükümlülük ihlallerine karşılık olarak yasa koyucu tarafından konulan ‘’yaptırım/müeyyide’’ olarak tanımlanabilir. Kanunda genel olarak yaptırım olarak hapis, meslekten men, para ödettirme durumları meydana gelmektedir.
Tıbbi müdahalenin suç teşkil etmemesi için hukuka uygunluk koşullarını barındırması gerekir. Tıbbi müdahalenin hukuka uygun ve meşru kabul edilebilmesi için; 1- Tıbbi müdahalenin yetkili hekim veya diğer sağlık çalışanı kişiler tarafından yapılması, tıp mesleğini gerçekleştirme yetkisinin bulunması 2- Tıbbi müdahalenin hastanın aydınlatılmış rızasına dayalı olarak yapılması 3- Tıbbi müdahalenin tıp biliminin verileri kapsamında tıbbi gereklilik sebebiyle, tıp biliminin güncel standartlarına ve özen yükümlülüğüne uygun olarak yerine getirilmesi gerekir.
Tıbbi müdahalenin hukuka uygun kabul edilebilmesi için gerçekleştirilen tıbbi eylemde hukuka uygunluk koşullarının tamamının bir arada bulunması gerekir. Buna göre tıbbi müdahaleyi icra yetkisinin bulunması, aydınlatılmış rızanın bulunması, tıbbi müdahalenin endikasyon koşuluna dayalı olarak ve mesleki özen yükümlülüğüne uygun şekilde gerçekleştirilmesi halinde şartlar tamamlanmış olur.
Tıbbi müdahalenin icrası sırasında, tıbbi kusurlu eylemi ile hastanın ölmesine veya yaralanmasına sebebiyet veren hekimin, tıbbi müdahale ile hastanın ölmesi ya da yaralanmasını değil, iyileşmesini arzulaması, hekimin tıbbi kusurlu eyleminin suç oluşturmadığı anlamına gelmez. Burada her bir olayın özelliklerine göre, kusurluluğun gerçekleşme şekilleri olan kast ve taksir unsurları değerlendirilerek hekimin hukuki durumu ve suç vasfı belirlenir.
Burada kasıtlı ve taksirli suçları açıklamak gerekir;
kasıtlı suçlar, kişinin bilerek, isteyerek ve tasarlayarak işleyebileceği suçlardır. Örneğin, hekimin hastasını kasten öldürmesi, söz gelimi, yaşam destek ünitesine bağlanmış olan hastanın fişini kasten çekmiş olması kasıtlı suçu oluşturur. Hekimin kasıtlı haksız eylemi, uygulanacak cezanın arttırım koşulları arasında sayılır. Hekimin kasıtlı suçu, öldürme suçu ile sınırlı değildir. ‘’kasten yaralama, organ ve doku ticareti yapma,’’ gibi eylemler de aynı grupta yer alır. Ancak belirtilmelidir ki hayatın olağan akışı içinde hekimlerin işleyebilecekleri kasıtlı suçlar pek nadir görülür.
Hekimlerin işleyebileceği suçların büyük çoğunluğu taksirli suçlardır. Taksirli suçlarda verilecek ceza, hekimin kusur oranına göre tayin olunur. Kanuna göre bilinçli taksir dışındaki tüm taksirli suçlar, takibi şikayete bağlı olan suçlardır. TCK madde 22’ ye göre; ‘’Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır. Bu halde taksirli suça verilecek ceza üçte birden yarısına kadar arttırılır’’.
Bir hekim için bilinçli taksirin gerçekleşmesi, hekimin zararlı sonucu öngörebilmesine rağmen, görevinden kaynaklanan ve yapması gereken bir tıbbi müdahaleyi yapmaması, söz gelimi, acil bir hastayla ‘’ölürse ölsün’’ mantığı işle ilgilenmemesi halinde zararlı sonuç ölüm vuku bulursa, bilinçli taksir oluşur ve hakimin takdirine göre hekime verilebilecek ceza, müebbet hapse kadar artabilir.
Dikkat edilirse, burada özensiz ve hatalı bir davranışın ötesinde, ölüm sonucunun meydana gelebileceği tahmin olunmasına rağmen, görev olarak yapılması icap eden ve fakat bilinçli olarak yapılmayan bir uygulama vardır. Hekimlerin bu tür bilinçli taksir suçlarına da çok az rastlanmaktadır. Hekimlerin işleyebilecekleri taksirli suçlar; dikkatsizlik ve tedbirsizlik, meslekte tecrübesizlik, yasa ve mevzuata aykırı davranış olarak sayılır.
Hekimler ve sağlık personellerinin yoğun mesai ve tempoları düşünüldüğünde, genel olarak işleyebilecekleri muhtelif suçlara uygulanabilecek hükümleri saymakta fayda olduğunu, bunları bilmelerinde yarar olacağını düşünmekteyim. Bunlar; Kasten öldürme, taksirle öldürme, kasten yaralama, taksirle yaralama, intihara yönlendirme, insan üzerinde deney suçu, organ ve doku ticareti suçu, çocuk düşürtme suçu, kısırlaştırma suçu, cinsel saldırı, ayrımcılık yapma suçu, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, kişilerin sağlığını ve hayatını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçu, resmi belgede sahtecilik suçu, çocuğun soy bağını değiştirme suçu, görevi kötüye kullanma suçu, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma suçu, suçu bildirmeme suçu, genital muayene suçu diyerek devam etmektedir.
Yazan: Av. Abdullah Enes GÜLAÇTI (Ankara Barosu)
Eti Mahallesi Strazburg Caddesi No:16/21 Çankaya/ANKARA